Merkez Ofis
Akademi Mh. Gürbulut Sk., No:67 Selçuklu/Konya/Türkiye
[email protected]
Tel: +90 850 888 7539
İnsan Kaynakları
[email protected]
Tel: +90 546 840 4044
Back

Van Müzesi

Van Müzesi – Van

1932 yılında yapılan bir depo binası Van müzesinin ilk temelini oluşturmuştur.
 
 
Fotoğraf: Official Turkish Museums
 
Bölgede çok sayıda bulunan Urartu çivi yazılı zafer stelleri ile Akkoyunlu ve Karakoyunlulara ait koç ve koyun şeklindeki mezar taşları bulundukları yerlerden toplanarak söz konusu depo binasına nakledilmiştir.
 
Fotoğraf: Official Turkish Museums
 
Depodaki kültür varlıklarının sayısı çoğalınca bu kez 1945 yılında Van Müze Memurluğu oluşturulmuştur. Satın alma ya da arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan eserlerin daha iyi korunup teşhir edilmesi için 1972 yılında Van Müze Müdürlüğü kurulmuştur.
 
Fotoğraf: Official Turkish Museums
 
Sz konusu binanın yetersiz olması üzerine modern müzecilik anlayışı ile 13 bin metrekarelik bir alana yeni bir müze binası inşa edilmiştir. Yeni müze binasında 23 sergi holü bulunmaktadır.
 
Fotoğraf: Official Turkish Museums
 
Müzede; Urartular, Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Karakoyunlu ile Osmanlı dönemlerine ait eserler, sikkeler ve Van halk kültürüne ışık tutan etnografik eserler ziyaretçilerini beklemektedir.
 
Fotoğraf: Official Turkish Museums
Van Müzesi’nin Öne Çıkan Eserleri
 
Urartu Dönemi Bilezik ve Pazubentler
 
Bilezikler ile pazubentler Urartu takıları içerisinde benzer özellikleri ile dikkat çekerler. Bilezikler genelde uçları açık elips veya uçları üst üste giydirilmiş formdadır. Pazubentlerin ise hem üst üste giydirilmiş hem de spiral formları bulunmaktadır.
 
Fotoğraf: Van Müze Müdürlüğü
 
Bilezik ve pazubentler tunç, altın ve gümüşten üretilmiştir. Bileziklerin altın kaplamalı örneklerinin yanı sıra boncuk dizilerinden oluşturulmuş bilezikler de ele geçmiştir. Urartu öncesinde bilezik kullanma geleneği Erken Demir Çağı’na kadar uzanmaktadır. Van/Karagündüz örneklerinde olduğu gibi demirden üretilen bilezikler yuvarlak ve yassı kesitlidir. Urartulu ustalar bu geleneği, hem form hem de uçlarına çeşitli figürler yerleştirerek zenginleştirmiştir.
 
Fotoğraf: Van Müze Müdürlüğü
 
Urartuların görsel sanatlarında sadece kadın ve erkekler değil aynı zamanda tanrı, tanrıça ve mitolojik yaratıkların kol ve bileklerinde pazubentler ile bilezikler rahatlıkla görülmektedir. Urartu nekropollerinde yapılan kazılarda, bazıları iskelet üzerinde olmak üzere çok sayıda bilezik ve az sayıda da olsa pazubent ele geçmiştir. Urartularda, bilezikler gibi pazubentler de hem erkekler hem de kadınlar tarafından beğeniyle kullanmıştır.
 
Adak Levhası
 
Urartu adak levhalarının büyük çoğunluğu, Van ili, Gürpınar ilçesi, Giyimli köyünde bulunmuştur. Kutsal mekânlara madeni adak levhaları bırakılması, Yakın Doğu’da Urartularla başlamış bir gelenektir. Urartu halk inanışlarını yansıtan levhalar üzerinde dinsel, büyüsel konuların yanında cepheden işlenmiş insan yüzleri de bulunmaktadır.
 
Fotoğraf: Van Müze Müdürlüğü
 
Urartu coğrafyasında sıklıkla rastlanan ve olasılıkla kemer parçalarının yeniden işlenerek oluşturulduğu anlaşılan “Tunç Adak Levhaları” üzerinde, çoğunlukla tanrı tasvirleri yer alır. Söz konusu tasvirlerde tanrı betimi genellikle standarttır. Bir hayvan üzerinde ayakta durur pozisyonda yer alan tanrı, elinde genellikle silah tutar, ayrıca bir yayı da bulunur. Diğer elini ise dirsekten kırarak hafifçe öne doğru uzatmıştır. Kısa etek üzerinde bileklere kadar uzanan bir tunik giyerler. Elbise kenarları püsküllü veya işlemelidir, Ayrıca elbisenin desenli bir kumaştan yapıldığı görülür. Tanrının daima boynuzlu bir başlığı vardır. Bir örnek işlendiği konu bakımından dikkat çekicidir. Adak levhası üzerindeki tanrı betiminin karşısında ellerini yukarı kaldırmış “dua eder pozisyonda” bir kadın figürü işlenmiştir. Benzer örneklerde olduğu gibi uzunca geometrik desenli bir tunik giymiş kadının başı, yatay desenli bel altına kadar inen bir başka örtüyle kapatılmıştır. Kadının önünde yer alan keçi, olasılıkla kurban edilen hayvanı betimlemektedir.
 
Küpeler
 
Urartu takıları arasında biçim ve bezeme bakımından kendini belli eden küpeler tunç, altın, gümüş ve kurşundan yapılmıştır. Küpeler genelde basit halka, hilal ve sandal formlular ile bu tiplere tutturulan sarkaçlardan oluşturulmuştur.
 
Fotoğraf: Van Müze Müdürlüğü
 
Çavuştepe, Karmir Blur, Kayalıdere, Giriktepe Sarayı, Giyimli (Hırkanis), Van/Altıntepe Nekropolü, Van/Kalecik Nekropolü gibi Urartu merkezlerinde çok çeşitli tipte küpeler ele geçmiştir. Aynı zamanda Urartu betimleme sanatında da küpelerin özenle vurgulandığını Adilcevaz Kabartması, Doğubayazıt Mezar Kabartması, Urartu metal kemerleri ile Giyimli (Hırkanis) adak levhalarından bilmekteyiz. Küpelerin hem kadınlar hem de erkekler tarafından birlikte kullanılmasına rağmen, arkeolojik veriler kadınlar tarafından daha fazla takıldığına işaret etmektedir. Ayanis ve Çavuştepe kazılarında ortaya çıkartılan kadın iskeletlerinin kulak hizasında, kırka yakın altın, gümüş ve tunçtan yapılmış küpelerin ele geçmesi, kadınların küpeye düşkünlüğünü göstermiştir.
 
Çivi Yazılı Boncuk
 
Urartu yerleşmelerinde ve mezarlık alanlarında ölü armağanı olarak bırakılmış çok sayıda boncuk kolye bulunmuştur.  Akik, kornalin, jasper, steatit, dağ kristali gibi yarı değerli taşlardan yapılan boncuklar yanında beyaz, mavi, yeşil, sarı renkte cam boncuklara da sık sık rastlanır.
 
Fotoğraf: Van Müze Müdürlüğü
 
Kemik, yumuşakça kabuğu, tunç ve fayans boncuklar ise oldukça az sayıdadır. Form olarak silindirik, küresel, yarım küre, fıçı, konik, çift konik tipler yaygın olarak kullanılmıştır.  Birden fazla boncuk dizilerini birleştirmek için üzerine dizi sayısı kadar yatay delikler olan ayrıcılar kullanılmıştır. 
Hüseyin Aydın
Hüseyin Aydın
https://visitturkey.net

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha iyi bir deneyim için çerezleri topluyoruz. Çerez Politikası